50 Yaş Üstü Estetik Uygulamaları Nelerdir?

Zamanla birlikte güzellik anlayışı da değişiyor. Bununla beraber herkes hayatının her döneminde güzel olmak istiyor. Bu noktada estetik yaptırmak size en iyi gelecek şeylerden biri olabilir. Hayatın en güzel ve en olgun zamanlarında aynaya baktığınızda kendinizi eşinizle tanıştığınız zamanki gibi görmeyi istemez misiniz? Ya da çocuğunuzu kucağınıza aldığınızdaki gülümsemenizin hala sizinle olması sizi iyi hissettirmez mi? Soruların cevapları tabii ki evet! O zaman tam da bu noktada güvenilir bir hekime başvurmak ve doğal görünümlü estetik operasyonlarını denemek gerekiyor. 50 yaş üzeri estetik uygulamaları denince akla ilk gelenler botoks, yüz germe, yüz gençleştirme estetiği ve el estetiği oluyor. Bunlara ek olarak isteğe göre diğer işlemler de yapılabiliyor. Saydığımız işlemler hassas ciltlere dahi uygulanabilen ameliyatsız ve sizi rahatsız etmeyecek işlemlerdir. Estetik yaptırmayı düşünüyor ancak bir türlü karar veremiyorsanız medikal estetik kliniğimize sizi davet ediyoruz. Daha önce neden gelmediğinizi düşündükten sonra bir sonraki işlem için randevu almak isteyeceğinize eminiz.

Adını En Çok Duyduğumuz 50 Yaş Üzeri Estetik Uygulamaları

Botoks

En sık tercih edilen estetik uygulamalardan biri olan botoks, yüzde çizgilerin oluşmaya başladığı andan itibaren ve dönem dönem yaptırılabilmektedir. Kırışıklığın olduğu bölgeye enjekte edilen botulinum toksini kaslarda dondurucu etki yaratmaktadır. Botoks uygulanacak bölge temizlendikten sonra mikro iğnelerle kasların içine toksin enjekte edilir. Böylece yüzdeki mimikler hareketsiz hale gelir ve kırışıklık oluşmaz.

Botoksun etkisi yaptırıldıktan sonra dördüncü ayda azalmaya başlar ve altıncı ayda neredeyse tamamen yok olur. Bu nedenle düzenli olarak botoks yaptırılması halinde botoksun etkisinin artırılabilmesi mümkündür. 50 yaş üzeri estetik uygulamaları içinde aslında kastettiğimiz özellikle 35 yaşından sonra düzenli olarak yapılan botokstur. İster 50 yaşınızdan önce isterseniz sonra botoks yaptırın önemli olan düzenli olarak bu uygulamayı gerçekleştirmek ve böylece uzun vadede fayda sağlamaktır.

Göz Kapağı Estetiği

Yüzün sarkan ve hatta görme sorunlarına dahi yol açabilecek bölgelerinden biri de göz kapaklarıdır. Otuzlu yaşlarda cildin sarkmasıyla beraber göz ve çevresindeki yağ dokusunun azalması, göz torbacıklarının oluşmaya başlaması ile göz kapaklarında meydana gelen olumsuz değişim ortaya çıkar. Uykusuzluk, sigara, bilgisayar ekranına fazla bakılması gibi nedenler de göz ve çevresini yorar.

Cerrahi müdahale gerektiren ve 1-2 saat sürebilen göz kapağı estetiği ile alt göz kapağı için kalıcı çözüm üretilirken üst göz kapağının ilerleyen dönemlerde yeniden sarkması olasıdır. Ameliyata göz çizgileri baz alınarak ve sarkmış deriye kesiler atılarak başlanır, bu yerlerdeki yağ dokusu düzeltilir, kas ve yağ dokusu alınarak göz ve çevresinin gerginleşmesi sağlanır. Ameliyattan sonra gözün ve ameliyatın yapısı gereği göz kapakları kapatılır. Bu hem iz kalmasını önler hem de hassas ameliyatın ardından gözlerin dinlenmesini sağlar.

50 yaş üzeri estetik uygulamaları arasında cerrahi müdahale gerektiren ve iyileşme süreci olan yöntem göz kapağı estetiğidir. Bu nedenle bu estetik öncesinde iyi düşünmek ve öyle karar vermek gerekmektedir.

50 Yaş Üzeri Uygulamaları Arasında En Popüler Yöntem: Yüz Germe

İp uygulaması (örümcek ağı) ile cerrahi müdahale olmaksızın yüz gerdirmek ve yüzü sıkılaştırmak mümkündür. Yer çekiminin yıllar içindeki etkisiyle yaşa bağlı olarak ciltte sarkmalar meydana gelir. Yüzdeki sarkmalar ise en göz önünde olan ve ufak müdahalelerle ortadan kaldırabilecek düzeyde gerçekleşir.

Polidiaksanon (PDO) adı verilen iplerle yüz germe ve yüzün toparlanması acısız bir şekilde mümkün olabilmektedir. Vücut tarafından yedi ay içinde tamamen emilebilen iplerle yapılan bu işlem diğer yüz gerdirme işlemlerinden oldukça farklıdır. Botokstan farklı olarak iki yıl gibi uzun bir süre kalıcılık sağlayan bu işlemde kollajen liflerinin artması ile yüzde sarkmalar azalır ve yüz toparlanıp eski şekline döner.

İp uygulaması 50 yaş üzeri estetik uygulamaları arasında kalıcılığı, diğer yüz germe yöntemlerinden farklı oluşu, cerrahi müdahale gerektirmeyişi gibi nedenlerle kesinlikle tercih edilmesi gereken bir yöntemdir. Sanat camiasından da birçok kadının tercih ettiği bu nedenle sık sık gündeme gelen bu yöntem, Nişantaşı Estetik kliniğinde Dr. Ufuk Alatekin tarafından profesyonel cihazlarla birlikte uygulanmaktadır.

Yüz Gençleştirme Estetiği, En Çok Uygulanan 50 Yaş Üzeri Estetik Uygulamaları Arasındadır

Yüz gençleştirme estetiği, 50 yaş üzeri estetik uygulamaları arasında en çok ihtiyaç duyulan uygulamalardan biridir. Birkaç saat içinde cerrahi müdahale olmadan uygulanması mümkündür. Yüz tedavisinde bilinen ve güvenilir son teknoloji cihazlara ev sahipliği yapan kliniğimizde yüz gençleştirme işlemini en sık kullanılan yöntem olan dermapenle gerçekleştiriyoruz. Bu estetik türü aslında botoksu ve yüz germe estetiğini de içinde barındırır. Kırışıklıkları azaltır, yüzü toparlar ve cildin parlak bir görünüme kavuşmasını sağlayarak cildi yeniler.

Ameliyat olmadan yüz gençleştirmenin yapılabildiği yöntem olan dermapen, acısız ve kolay bir yöntemdir. Mikro iğnelerle cildin alt tabakasının onarılması sağlanırken üst tabakanın yenilenmesi ve sonunda cildin parlak bir görünüme kavuşması amaçlanır.

Dermapen;

• Kaz ayaklarını yok eder
• Kırışıklıkları azaltır,
• Güneş ve sivilce lekelerini ortadan kaldırır,
• Cildin parlak, genç ve gergin görünmesini sağlar.

Dermapen uygulanmadan önce cilt güzelce temizlenir, doku kaybı ya da kırışıklık olan sorunlu bölgelere yaklaşık 1 saat boyunca uygulanmaya devam edilir. Dermapen uygulanan bölgelere hyalüronik asit uygulanarak cilt nemlendirilir. Cilt için gençlik aşısı uygulandıktan sonra cilt yenilenir ve tazelenir.

Dermapen, yüzün tamamında, boyun, dekolte, el üstleri, göz etrafı ve ağız kenarlarında uygulanabilmektedir. İlk altı hafta içerisinde ilk etkileri görülmeye başlanır. Net sonuçlar ise üç ayın ardından ortaya çıkar. Bu yöntem yalnız kadınlar için değil erkekler için de uygulanabilecek bir yöntemdir.

Her cilt tipi için hatta hassas ciltlerde dahi uygulanabilen bu estetik öncesinde hasta ve doktor bir araya gelerek estetik sonrası izlenecek yöntemi belirler. Kişiye özel olarak estetik öncesi ve sonrasında neler yapılması gerektiği doktor ve hasta arasında özenle düşünülür.

El Estetiği

Yüzümüzden sonra en çok göz önünde olan ve yaşanılan değişimin herkes tarafından fark edilebildiği yerlerden biri de ellerimizdir. Ellerimiz seneler içinde en hoyratça davrandığımız, güneşten bile fazlasıyla etkilenen uzuvlarımızdır. Özellikle kadınların temizlik, bulaşık gibi işler nedeniyle elleri çok daha fazla yıpranmaktadır. Eller, kimileri için biriyle flört edebilmek için ilk bakılan yerlerin başında gelmektedir. Bu denli önemli olan ellerimizin genç görünmesi ve güzelliğinden bir şey kaybetmemesi için başvurulabilecek yöntem el estetiğidir.

50 yaş üzeri estetik uygulamaları arasında sıkça tercih edilmesinin sebebi yaşla beraber ciltteki suyun azalması ve yine yer çekiminin etkisiyle elde meydana gelen sarkmalardır. Bununla beraber elde oluşan lekelerin de ortadan kaldırılması ile genç bir görünüm elde edilebilir.

Somon DNA’sı el gençleştirmede en çok kullanılan yöntemlerden biridir. Boyun germe, kaş kaldırma, vücut şekillendirme gibi 50 yaş üzeri estetik uygulamaları da bulunmaktadır; ancak yukarıda saydığımız ve kliniğimizde en güvenilir ve profesyonel şekilde gerçekleşen uygulamalarla kendinizi yeniden doğmuş gibi hissedeceğinizi ve bir kere uygulamalarla tanıştıktan sonra devam etmek isteyeceğinizi temin edebiliriz.  Nişantaşı Estetik Kliniğinde isteklerinizi rahatça belirtebilir ve size uygun tedavi yöntemiyle kendinizi daha iyi hissedeceğiniz yeni bir döneme giriş yapabilirsiniz.

Bir önceki yazımıza https://www.ufukalatekin.com/unlulerin-estetik-doktoru-tercihi-dr-ufuk-alatekin/ linkinden ulaşabilirsiniz.